Mizah denen şeyi tanımlamak zordur ama onu gördüğümüzde hemen tanırız.
Mizahın tarifini yapmaya çalışan bir teoriye göre, mizah kendi içinde
bir sürpriz unsuru içermelidir bir sonraki cümlede ne olacağını
bildiğimizi sandığımız halde esprinin kendisi bizi başka bir noktaya
götürmelidir sonra da vardığımız bu yeni noktayı önceden tahmin
ettiğimiz noktayla karşılaştırarak yeni bir perspektif elde ederiz.
Mizahın beynimizde algılanma şekli aşağı yukarı böyledir.
Fıkra
anlatmanın ya da espri yapmanın bulmaca çözmekten farkı ise, günlük
yaşamda her gün rastlamayacağımız türden ama kendi içinde tutarlı bir
hikayenin bulunmasıdır. Beyinlerinin ön lobu (bilhassa sağ lobu) hasar
görmüş bazı hastalar, yapılan esprileri anlayamamaktadır. Genelde bunun
nedeni, fıkra ya da espriye konu olan imajları yeni bir perspektifle
değerlendirme aşamasında beynin normal fonksiyonlarını yerine
getirememesidir. Bu türden insanlar, anlatılan bir fıkradaki hikayeyi
takip edebilir ama fıkranın sonunu nasıl bağlarsanız bağlayın asla komik
bulmazlar.